MEME KANSERİ

  1. Ana Sayfa
  2. Meme Kanseri

MEME KANSERİ

Peritonitis karsinomatoza(uluslararası kısaltması PC), karın zarı boşluğuna bakan organların (yumurtalık,kalın bağırsak,ince bağırsak,rahim,pankreas,safra kanalı,karaciğer,mide) kanserinin karın zarına yayılması ya da karın zarının kendiğinden oluşan tümörlerine verilen addır.Çoğunlukla karın zarına sınırlıdır ama aynı anda diğer bölgelere de yayılabilir.

MEME kanserine yatkınlığı arttıran özellikler: Kadın olmak (erkeklerde de olabilir), yaşın artması, aile öyküsünde yatkınlık, erken adet görme, ilk çocuk sahibi olma yaşının gecikmesi, uzun süreli hormon replasman tedavisi, daha önceleri göğüs duvarı radyoterapisine maruz kalmak, BRCA ½ genlerinde mutasyona sahip olmak, yoğun alkol kullanımı, mamografide yoğun meme görünümü, doğurmamak ve obesitedir (NCCN 2018 v1).

PATOLOJİ


Tüm hastalar artık patoloji tarafından verilen ayrıntılı bilgiye dayanılarak tedavi kararı verilmektedir. Bu testler (immun boyalar diye adlandırılır)

  • ER (Östrojen Reseptör testi)
  • PR (Progesteron Reseptör Testi)
  • c-Erb2 (Her 2) reseptör testi
  • Androjen Reseptör Testi (Triple negatif Meme Kanseri için)
  • Ki-67 çoğalma indeksi
  • Tümörün çekirdek bölünme hızı (Grade olarak adlandırılır)

cErb-2 (Her-2) testi bunlar içinde en önemli ve yorumu en zor olan testlerden biridir. Bu testi hastaların %20’sinde pozitiftir ve pozitif olması halinde hedefe yönelik trastuzumab ve pertuzumab adlı ilaçlar kullanıbilmekte ve hastaya çok yararlı olabilen ilaçlardır. Testin doğruluğunun, tümörde genetik test ile bakılması gerekir( CISH veya FISH veya BISH)

SENTİNAL LENF NODU CERRAHİSİ


Meme cerrahisinde yıllardır en çok etkilenen ikinci yer, meme dışında, koltuk altıdır. Koltuk altı bölgesi axilla diye adlandırılır.

Meme tümörü cerrahisi yapılırken, aksilla (koltuk altı) bölgesindeki lenf bezlerinin örneklenmesi gerekir. Tümörün buraya sıçramış olması veya olmaması çok önemli bir evreleme kriteridir. Buradan ne kadar az lenf bezi çıkarsa, ameliyat sonrası kol şişmesi o kadar az olur. Burada önemli olan hangi lenf bezinin çıkarılacağıdır. Bunun için ameliyatta tümör çevresine bir boya veya radyoaktif madde verilerek, maddenin nereye ilk ulaştığı lenf bezi izlenir. İlk ulaşan lenf bezi ameliyat edilir. Böylece daha fazla lenf bezi ameliyatı yapılmamış olur. Eğer lenf bezi hastalıkla tutulmuş ise koltuk altı ek cerrahisi gerekebilir.

Eğer koltuk altı lenf bezi cerrahisi negatif ise yani hastalık yok ise daha fazla cerrahi yapmaya gerek yoktur. Bu gereksiz cerrahiyi önlemek için bugün ülkemizde de yapılan standart bir cerrahidir.


Resim Kaynağı: cancer.gov


Ductal Carcinoma in Situ


Meme kanseri taramalarında ortaya çıkabilen, invaziv(saldırgan) olmamış öncül meme kanseridir. Meme süt kanalları duvarını daha delmemiş, geçmemiş bir tümördür. Aşağıda temsili bir resim görmektesiniz.


Resim Kaynağı: http://beasurvivoravera.com/dcis-diagnosis-and-treatment/


DCIS ‘da tedavi cerrahidir. Amaç ,cerrahi ile invaziv (saldırgan) meme kanseri oluşumunu engellemektir. Meme koruycu cerrahi (lumpektomi=memenin bir kısmının alınması) yapılabilir. Ek olarak radyoterapi hastaların durumuna göre gerekebilir. Yaygın DCIS hastalık varsa memenin tümden alınması mastektomi önerilir. Meme cerrahisi olan hastalarda daha sonra SLB zor olacağı için baştan yapılması önerilir(Virnig,2010.JNCI)

Meme koruyucu cerrahi olanlarda koruyucu radyoterapi önerilir (McCormick,JCO,2015))

Tedavisinde hastaların patoloji raporundan özellikle ER ve PR boyaması istenir. Bu boya hastaların %75’inde pozitiftir. Pozitif olanlarda ek olarak 5 yıl hormon tedavisi olarak anti-östrojen olarak tamoksifen verilir.

İNVAZİV MEME KANSERİ (Evre I-II-III)

Meme kanseri olarak adlandırılan durum, gerçek isimlendirmede invaziv duktal karsinoma olarak adlandırılır. Cerrahi olduktan sonra patolojinin bize sağladığı verilere dayanılarak kemoterapi kararı veya sadece hormonoterapi kararı verilir.

Özellikle 35 yaş altı kadın hastalar için mens(adet) in kesilmesi için hormonal olarak yardımcı olunur.

Genç hastalar için tedaviye başlamadan önce yumurtalık dondurma ve saklama işlemi çoğunlukla tavsiye edilir.

Ayrıca yeni verilerde kemoterapi sırasında GnRH agonisti denilen (goserelin gibi) adet kesici ilaçların kullanılması, kemoterapinin yumurtalıklara olan hasarını azaltmaktadır.

Kemoterapi seçeneklerinde adriamisin, siklofosfamid, dosetaksel, paklitaksel gibi kemoterapötik ilaçlar kullanılır.

METASTATİK HASTALIK

Metastatik hastalık, meme tümörünün başka bir organa sıçramasıdır. Bu durumda verilecek tedavi, patolojinin bize verdiği bilgilere göre çok değişiklik göstermektedir. Burada tek tek aktarılması pratik olarak uygun değildir.